Yahudiler, dünyada geniş coğrafyalara dağılmış topluluklardan birini oluşturuyorlardı. Ancak ulus-devletlerin kurulduğu 19. yüzyılda Yahudiler, Avrupada istenmeyen topluluklardan biri haline geldiler. Batılı devletler, Yahudileri zorunlu göçe tabi tutuldular. Göç esnasında Yahudilerin bir kısmı Osmanlı topraklarına geldiler. Bunların öncelikle hedefi Filistine yerleşmekti. Filistin coğrafyasına gelen Yahudilere, Siyonizm projesi çerçevesinde hareket etmeleri üzerine Osmanlı idaresince müsaade edilmemeye başlandı. Ancak bu defa da İslam topraklarında bir sorun yaratma çabası içinde olan Batılı güçler, ülkelerinde istemedikleri Yahudileri himaye etmeye başladılar. Böylece Osmanlı iç işlerine müdahale gerekçesi yarattıkları gibi Yahudilere de dost görünmeyi hedeflediler. Yahudiler de Osmanlı Devletinin Batılı devletlere tanıdığı ayrıcalıklardan yararlanmak için himaye politikalarına destek oldular. Çalışmamız 19. yüzyılın sonlarında Osmanlı topraklarına yerleşen ve yabancı pasaportuna sahip Yahudilerin hukuksal durumlarını incelemektedir.
The Jews were one of the communities scattered across the world in a wide geographical area. But in the nineteenth century when nation-states were established, the Jews became one of the undesirable communities in Europe. The Jews were subjected to forced resignation by Western states. During migration some of the Jews came to the Ottoman lands. Their primary goal was to settle in Palestine. When the Jews served the Zionist idea, the Ottoman administration forbade them to settle in Palestine. This time, Western states began to protect Jews. Thus, they aimed to appear friendly to the Jews as they created the reason for intervention in the Ottoman internal affairs. The Jews also supported patronage policies in order to benefit from the privileges the Ottoman State had granted to Western states.Our work examines the legal status of Jews who have settled in Ottoman lands and have foreign passports in the late 19th century.