Tanzimat Devri ıslahatlarından eğitim kurumları da etkilenir. Bu dönemde devletin eğitimde merkezileşme çabalarının başında ilk kademe okulları gelir. Bu okulların temelinde ise klasik dönemden itibaren varlıklarını sürdüren sıbyan mektepleri vardır. Vakıf ve medreselerin kontrolündeki bu okulların denetiminin devletin himayesine alınması meselesi ise sancılıdır. Bu okullar üzerindeki hegomanyasını kaybetmek istemeyen vakıflar ile devlet arasında bir gerilim olmuştur. Tanzimat aydınları ise bu tepkilerin önünü almak için bahsedilen okullara dokunmayarak ibtidai adında ilk kademe okullarını açmıştır. Böylece aynı düzeyde ama farklı tarzda eğitim veren iki tip okul ortaya çıkmıştır. Sıbyan mekteplerinin öğretmen temin etme yolları ile müfredatlarının ortak bir paydada olduğunu söylemek güçtür. Ancak ibtidai mekteplerinin maarif nezareti idaresindeki yapısı nedeniyle durumu daha farklıdır. Bu okullarda kimlerin öğretmen olacağı belirli koşullara bağlanmıştır. Ayrıca okullarda verilecek dersler ve içerikleri de merkezi idarece tespit edilmekteydi. Bu ise önceden belirlenmiş müfredatı uygulayabilecek öğretmen ihtiyacını beraberinde doğurmuştur. Fakat imparatorluk genelinde eğitimde yapılması planlananları uygulayabilecek seviyede ve sayıda yetişmiş öğretmen teminiyle ilgili sorunlar yaşanmıştır. Bu sebepten dolayı bazı hallerde mevcut ihtiyacı karşılamak üzere hali hazırda kamu görevlilerinin öğretmenlik yaptıkları görülür. Böylece öğretmen olabilme şartları zaman zaman esnetilir. İşte bu meselelerin canlı bir şekilde yaşandığı İşkodra vilayetinde gerek öğretmenlerin temini ve gerekse eğitim faaliyetlerinin denetimi dikkat çekmektedir. Bu çalışmada İşkodrada ilköğretim okullarında görevli öğretmenlerin nasıl temin edildiği ve denetimleri Osmanlı kaynakları vasıtasıyla değerlendirilecektir.
Educational institutions are also affected by Tanzimat Devri reforms. In this period, the first level schools come at the head of the state's centralization efforts in education. At the base of these schools are the sıbyans that continue their existence from the classical period. The question of taking the supervision of these schools, which are under the control of the foundations and the madrasah, to the state's patronage has been painful. There is a tension between the foundations and the state that do not want to lose their hegemony over these schools. The Tanzimat intellectuals opened the first level schools called ibtidai by not touching the mentioned schools in order to get ahead of these reactions. Thus, two types of schools have emerged at the same level but in different styles. It is difficult to say that the way in which the sıbyans are providing teachers and their curricula are a common stake. However, the situation is different due to the structure of ibtidai municipalities under the supervision of the ministry of education. In these schools, they are bound to certain conditions in which they become teachers. In addition, the lessons and contents to be given to the schools were determined centrally. This led to the need for a teacher who could apply a pre-determined curriculum. But in the empire, there were problems with the provision of trained teachers in the level and number to be able to apply what was planned to be done in education. Because of this reason, in some cases it is seen that the public officials are teaching to meet the current needs. Thus the conditions of becoming a teacher are sometimes flexible. In the province of Shkodra where these issues are observed vividly, the supervision of the teachers' education and the education activities are noteworthy. In this study, recruitment and inspection of primary school teachers in Shkodra will be assessed through Ottoman resources