Osmanlı devlet ve hükümet sisteminin temel prensibi adalet idi. İktidarını Tanrıdan alan ve yalnız Tanrı önündesorumlu olan hükümdarlar iktidarlarını kanun, adalet ve ahlak ilkeleri çerçevesinde yürütmek zorundaydı. Bu anlayışlakurulan Osmanlı Devleti, Balkanlarda yeni fethettiği bölgelerde gayrimüslimlerin can ve mal güvenliğini sağlamış, onlarıkendi inançlarında serbest bırakmış, dinî, sosyal ve siyasî haklara saygı göstermiştir. Devletin Balkanlarda yayılma veyerleşmesini kolaylaştıran ve Osmanlı fetihlerinin başlıca düsturu olan adalet ve hoşgörü siyaseti imparatorluğun sondönemine kadar uygulanmıştır. Ancak XIX. yüzyıla gelindiğinde Osmanlı Devletinin yönetim anlayışı ve tutumu değişmediğihalde yüzyılın başından itibaren başlayan ayrılıkçı isyanlar ve Batılı devletlerin gayrimüslimleri himaye politikaları devletigüç duruma düşürmüştür. Fakat tüm güçlüklere rağmen Osmanlı Devleti, Balkanlarda kuruluş dönemindeki felsefesinisürdürmeye gayret etmiştir. Bu çalışmada, Osmanlı Devletinin XIX yüzyılda Balkanlarda ve özellikle Makedonya özelindeizlediği yönetim anlayışı arşiv belgeleri üzerinden değerlendirilmeye çalışılmıştır.
The basic principle of Ottoman government system was equality. The sovereign who took his power from God wasjust responsibele to God. Thus he had to use his power in accordance with law, equality and principles of morality. As aresult of this approach the Ottoman government ensured the safety of life and property, provided freedom of religion andshowed respect for religious, social and political rights of the non-muslims in the conquered territory of the Balkans. Thisjustice and tolerance system was applied until the last period of the empire. Although this attitude of Ottoman governmentwas not changed, separatist rebellions in the XIXth century and protection policies of the western states on the non-muslimsdisrupted this system. Despite all the diffuculties the Ottoman government tried to fallow same policy. This paper aims toevaluate the Ottoman governmet policy in Balkans in the case of Macedonia by studying the archive documents.