Avrupa literatüründe “Şark Sorunu” olarak nitelendirilen; “Hasta Adam”ın mülkü üzerinde siyasi ve ekonomik nüfuz yarışı 1918’de İngiltere’nin başını çektiği İtilaf Devletleri’nin zaferiyle son bulmuştur. Zafer sonrasında müttefiklerin ganimeti paylaşımdaki fikir ayrılıkları, Brest-Litowsk ile uluslararası denklemde aktif rol oynamaya başlayan Bolşevik Rusya’nın İngiliz emperyalizmine karşı kısa vadede kendini koruma ve uzun vadede ekonomik yayılma arzusuyla dengeleyici bir güç olarak ortaya çıkması ve bu Bolşevik güç ile ortak siyasi ve sosyal değerlere sahip Anadolu Türk ulusal direnişinin emperyalizme karşı ittifak kurması çözülmesi zor bir “Türk Düğümü” oluşturmuştur. Bu düğümün çözülmesi süreci, ateşkesten sonra imzalanması öngörülen ve Avrupa kamuoyunun “Türk Barışı” olarak nielendirdiği Sevr Barışı’nın imzalanmasını geciktirmiştir. Bu düğümün çözümündeki güçlükler ve M. Kemal önderliğindeki Müslüman-Türk direnişin kısıtlı olanaklara rağmen siyasi ve askeri organizasyon yeteneği İngiltere, Fransa ve İtalya’nın politikalarını güncellemelerini gündeme getirmiştir. Bu güncellemeden; savaşın kaybedeni Almanya, Avrupa’da siyasi, askeri ve ekonomik iyileşme, Rus coğrafyasında yeni ticari kazanımlar ve eski müttefiki Türkiye’de nüfuzunun yeniden inşaası için büyük bir umut ışığı görmüştür. Bu bağlamda makalemizde, Türk kurtuluş savaşına hazırlık sürecinde, Türk-Alman-Sovyet ortak çıkarlarına ve Bolşevizm’in rolüne Alman ulusal basınında yer almış, bir kısmı bu çalışmada ilk defa yayınlanan haber, analiz ve makalelerden yararlanılarak ışık tutulmaya çalışılmıştır. Anahtar kelimeler: Türk Sorunu, Kurtuluş Savaşı, Emperyalizm, Bolşevik Rusya, Almanya.
Described in European literature as “Oriental Problem”; the race for political and economic influence over the property of “the Sick Man” ended in 1918 with the victory of the UK-led allied states. After the victory, the allies’ disagreements in sharing the spoils, the emergence of Bolshevik Russia as a force that balanced itself against British imperialism in the short term with a desire to protect itself and to spread economically in the long term by beginning to play an active role in the international equation thanks to Brest-Litowsk, and finally the establishment of an alliance against imperialism by this Bolshevik force and the Anatolian Turkish national resistance with common political and social values all formed a “Turkish Knot” that was difficult to resolve. The process of resolving this knot delayed the signing of the Peace Treaty of Sevr, which was envisaged to be signed after the ceasefire and which the European public described as “Turkish Peace”. Despite the difficulties in resolving this knot and the limited possibilities of the Muslim-Turkish resistance led by M. Kemal, its political and military organizational capability brought up updates to the policies of Britain, France and Italy. From this update, Germany, the loser of the war, saw a political, military and economic recovery in Europe, a glimmer of hope for new trade gains in the Russian geography and the reconstruction of its influence in its former ally, Turkey. In this context, in preparation for the Turkish liberation war, the German national press took part in common Turkish-German-Soviet interests and in the role of Bolshevism, some of which were published for the first time in this study, by trying to shed light into this matter using news, analysis and articles. Keywords: Turkish Problem, War of Independence, Imperialism, Bolshevik Russia, Germany.