İstanbul’un fethinin ardından inşa edilen Topkapı Sarayı, uzun süre Osmanlı padişahlarının esas ikâmetgâhı olmuştur. Saray bu vasfını devam ettirirken XVII. ve bilhassa XVIII. yüzyılda, Osmanlı padişahlarının zaman zaman buradan ayrılarak İstanbul’un farklı noktalarındaki sahilsaraylar ile çeşitli köşk ve kasırlarda konakladıkları görülür. Havaların nispeten sıcak olduğu aylarda yaptıkları bu mekân değişiklikleri, onlara saraydan uzaklaşarak tabiatın güzelliklerinden ve şehrin farklı yerlerindeki köşk-kasır ve sahilsaraylarının imkânlarından istifade etme fırsatı verirdi. Genellikle göç-i hümâyun veya nakl-i hümâyun denilen bu geleneğin özellikle XVIII. yüzyıl padişahları arasında yaygınlık kazandığı görülür. Sultan III. Mustafa da hükümdarlığı süresince sekiz ayrı yaz mevsimini Topkapı Sarayı dışında geçirmiştir. III. Mustafa Osmanlı-Rus savaşının başlamasına kadar sürdürdüğü bu ritüelinde başta Karaağaç Sahilsarayı olmak üzere Beşiktaş Sahilsarayı ve Topkapı Kasrı’nı yazlık mekân olarak tercih etmiş ve yılın sıcak mevsimlerini genellikle buralarda geçirmiştir. Bu makale III. Mustafa’nın söz konusu süreçteki yazlık göçlerine odaklanmakta, bu göçlerin hangi tarihler arasında nerelere yapıldığını incelemektedir. Ayrıca III. Mustafa’nın yazlık göçlerinde ön plana çıkan noktaların altı çizilerek; onun göçte yanına aldığı kişi ve görevlilere, göçlerindeki yolculuk şekilleriyle bunların zamanlarına ve genel olarak yazlık mekânlarda ne şekilde vakit geçirdiğine dair bilgiler vermektedir.
Topkapı Palace, built after the conquest of Istanbul, was the main residence of the Ottoman sultans for a long time. While the palace continued its position, it is seen that the Ottoman sultans from time to time left here in the XVII and especially in the XVIII centuries and stayed in seaside palaces at different points of Istanbul and in various mansions and pavilions. These spatial changes they made during the mounts of relatively hot weather, when the weather was hot, would give them the opportunity to get away from the palace and benefit from the beauties of nature and the opportunities of mansions-pavilions and beach palaces in different parts of the city. It is seen that this tradition, which is generally called göç-i hümayun or nakl-i hümayun, became widespread especially among the sultans of the XVIII century. During his reign, Sultan Mustafa III spent eight different summer seasons outside the Topkapı Palace. In this ritual, which he continued until the beginning of the Ottoman-Russian war, Mustafa III preferred the Karaağaç Sahilsarayı (Beach Palace), Beşiktaş Sahilsarayı (Beach Palace) and Topkapı Kasrı as summer places and generally spent the warm seasons of the year here. This article focuses on the summer migrations of Mustafa III during the said period, and exemines the dates and where these migrations were made. In addition, by highlighting the prominent points in the summer migration of Mustafa III; the article gives information to the people and officials he took with him during the migration, the travel patterns in their migration, their times and how he spent time in summer places in general.