Edessa, Ruha, Urfa veya Cumhuriyet döneminde Şanlıurfa olarak tesmiye edilen şehir, antik dönemden beri coğrafyasının uygun olmasından dolayı iskân edilmiş bir sahadır. Eski Musul-Halep yolunun kavşağında olması, ilk ve ortaçağlarda önemini daha da arttırmıştır. Bölgenin oldukça hareketli bir siyasi tarih seyri vardır. Asurlular, Persler, Makedonyalı İskender, Selevkoslar ve Romalılardan sonra bölgede Emevi ve Abbasi hâkimiyetleri görülür. XII. ve XIII. yüzyıllarda Musul Atabeyleri, Eyyubiler, Anadolu Selçukluları, Harizmliler, Moğollar ve Memluklar gibi siyasi güçlerin mücadele alanına dönüşen yerlerden biri olan Urfa, oldukça tahrip edilmişti. Sonraki dönemlerde Timur, Akkoyunlu ve Safevi iktidarlarına tanıklık eden şehir nihayet 1517’de Osmanlı idaresine alındı.
Osmanlı idaresine alındıktan sonra Diyarbekir beylerbeyiliğine bağlı bir sancak olarak teşkilatlandırılan Urfa, yavaş yavaş istikrara kavuşmuş ve büyümeye başlamıştır. XVI. yüzyıldan itibaren ticaret ve hayvancılığın giderek önem kazandığı Urfa’da, bu ticari emtialarla ilgili iş kolları gelişmiştir. Pazarlar, Bedestenler, Kapanlar, Hanlar bu iş kollarının serpildikleri yerler olarak dikkat çeker.
I. Dünya Savaşı akabinde önce İngilizler, sonra da Fransızlar tarafından işgal edilen şehir, 7 Şubat 1920’de başlayan ve çarpışmalar neticesinde 10 Nisan 1920’de Fransızların çekilmesiyle sonuçlanan mücadele ile kurtarıldı ve Cumhuriyet’in ilan edilmesiyle vilayet merkezine dönüştürüldü. Genel olarak buğday, arpa, mısır, darı, kenevir gibi ürünler yetiştirilmekle birlikte hatırı sayılır oranda incir, zeytin ve susam üretimi yapılmaktaydı. Bu çalışmada Cumhuriyetin ilk yıllarında Urfa vilayetinin nüfus, idari taksimat, iktisat ve sosyal durumu değerlendirilecektir.
Edessa, Ruha, Urfa or as called Şanlıurfa that has been given at the republican period, a region that has been inhabited since the antiquity because of its proper geography. Being on the crossroads of the old Mosul-Aleppo road has increased its importance in the first and middle ages. The region has a very active political history. After the Assyrians, Persians, Macedonian Alexander, Seleucids and Romans, Umayyad and Abbasi rulings are seen in the region. Although this conquest caused the second Crusade, there was no new crusader occupation. Urfa, one of the places that turned into the field of struggle between the political forces such as Mosul Atabeys, Ayyubids, Anatolian Seljuks, Khwarazms, Mongols and Mamluks, has been quite destroyed during the twelfth and thirteenth centuries. The city which witnessed Timurid and Aq Qoyunlus and Safavid rulings in the following periods was finally taken to the Ottoman administration in 1517.
Urfa, which was organized as a sanjak affiliated to the Diyarbakir Beylerbeyiligi after being taken to the Ottoman administration, gradually regained its stability and started to grow. From the sixteenth century trade and animal husbandry increasingly gained importance in Urfa, businesses related to these commodities has improved. Bazaars, bedestens, kapans, hans attract attention as places where these branches are scattered.
The city has been occupied by the British and the French at the end of the First World War. It was rescued with the struggle that started on February 7th, 1920 and ended with the withdrawal of the French on April 10th, 1920. Became the center of the province with the declaration of the Republic. Generally wheat, barley, corn, millet, cannabis were cultivated, figs, olives and sesame were also produced.
In this study population, administrative division, economical and social status of Urfa province will be evaluated during the first years of the Republic