Anadolu’nun coğrafi konumu ve verimliliği, birçok kadim kentin bu coğrafyada kurulmasına zemin hazırlamıştır. Ancak Anadolu coğrafyası deprem kuşağında yer almış ve burada kurulan kentler de deprem felaketleriyle sıklıkla karşılaşmışlardır. Yeraltında yaşanan sarsıntılardan kaynaklanan bu deprem felaketleri insan yaşamının olumsuz etkilenmesine neden olmuştur. Bu durum kimi zaman insanlar tarafından ilahi bir işaretin yansıması olarak değerlendirilmiştir.
Büyük İskender sonrası Hellenistik kültür yayılımı kendini kentler özelinde de görünür kılmıştır. İnsan yaşamını doğrudan ve derinden etkileyen depremler nedeniyle ise bu kentler sosyal ve ekonomik bağlamda zayıflamışlardır. Anadolu coğrafyasında kurulan Hellenistik kentlerde de depremlerden kaynaklanan felaketlere karşı geliştirilen inanç eksenli yaklaşımlar gözlenmiştir. Bu kentlerden bazılarının deprem felaketlerini Tanrı Poseidon’a atfettikleri görülmüştür. Yaşanan deprem felaketleri tanrıların insanları cezalandırma yöntemlerinden biri olarak değerlendirilmiş ve insanlar deprem felaketlerine karşı inanç odaklı yaklaşımlar geliştirmiştir. İnsanların geliştirmiş olduğu bu inanç algısı doğal afetlerden korunabilme amacını taşımıştır. Bu çalışmada, Anadolu’nun Hellenistik dönem kentlerinden örnekler verilerek depremlerden kaynaklanan inanç eksenli yaklaşımların nasıl şekillendiği Antik ve modern literatür incelenerek ele alınmıştır.
Anatolia’s geographical location and production enabled the establishment of several ancient cities in this geography. However, the cities established here were often beset by earthquake tragedies, as Anatolia were situate in an earthquake-prone zone. These earthquake disasters caused by tremors in the underground have caused adverse effects on human life. This situation has sometimes been considered by people as a reflection of a divine sign.
Following Alexander the Great, there was a noticeable spread of Hellenistic culture throughout the cities. These towns social and economic foundations were undermine by the earthquakes, which had a direct and profound impact on human life. In Hellenistic cities established in Anatolia, faith-based approaches developed against disasters caused by earthquakes were also observed. A few of these cities blamed the God Poseidon for earthquake tragedies. Earthquake disasters have been considered as one of the ways in which gods punish people and people have developed belief-oriented approaches to earthquake disasters. This perception of belief developed by people has carried the purpose of being protected from natural disasters. This work investigates the evolution of belief-based approaches to earthquakes through an analysis of ancient and contemporary literature, with particular reference to Anatolian cities from the Hellenistic era.